The Climb 2 İncelemesi – VR Tırmanış Oyunu

The Climb 2 incelememizde dikkatimi çeken şey, ilkiyle hemen hemen aynı konsepti takip ediyor, ancak ikisi arasında, devam serisinde genel olarak daha keyifli bir deneyim haline getiren birkaç dikkate değer farklılık var.

Finrold VR Oyun
Okuma Süresi: 4 Dakika.
the climb 2 i̇ncelemesi
The Climb 2
TeknoVR
  • VR Tırmanma Oyunu

VR tırmanış oyunu olan The Climb 2 İncelemesi ile ikinci seriyi anlatmaya çalışacağız, The Climb 2 incelemesi yaparken ilk dikkatimizi çeken detay serideki ilk oyunu eğlenceli yapan öğeleri iyileştirmeye devam etmeleri. Daha egzotik yerlerde daha ilginç ve zorlu tırmanışlar sunuyor ve orijinal oyuna göre birkaç yeni gelişmeyle, seviyeleri tekrar oynamanızı sağlayacak.

The Climb  ilk olarak 2016’da Oculus Rift’te çıktıktan sonra oynadım; teknik olarak etkileyici bir oyundu, ancak tüm deneyimi gerçekten engelleyen hareket kontrollerinin eksikliğinden dolayı sıkıntılar yaşadım. Bağımsız VR gözlüklerle ne kadar ilerlendiğini görmek harika ve sonuç olarak The Climb 2, selefi olan Oculus Rift ile ilk deneyimine göre oldukça ilerde.

The Climb 2 İncelemesi

The Climb 2, ilkiyle hemen hemen aynı konsepti takip ediyor, ancak ikisi arasında, devam serisinde genel olarak daha keyifli bir deneyim haline getiren birkaç dikkate değer farklılık var.

The Climb 2 ilk serisine çok benzer görünebilir, ancak aslında orijinaline göre daha çeşitli tırmanma olanakları sunuyor. Seviye tasarımı The Climb 2’de daha dikkat çekiyor ve size oyunun ayrı dağ oluşumlarının her birini bir araya getirmeniz için bir dizi seçenek sunuyor.

Daha zor ve daha kolay rotalar yol boyunca kendini gösteriyor, böylece kendinizi en rahat hissettiğiniz şekilde tırmanabiliyorsunuz. Tuttuğunuz yerler parçalanabiliyor, uzun atlamalar yaparak, tırmanışınızda yolu kısaltabiliyorsunuz, aynı zamanda sonucu düşmenizle sonuçlanan oldukça açık tuzaklar bulunmakta.

Önce tozunu almanız gereken tutma noktaları veya sanal dayanıklılığınızı tüketen sivri uçlu tutma noktaları gibi daha da sinir bozucu güzergahlardan geçmeyi deneyebilirsiniz. Güvenli olmayan merdivenler ve gevşek demir parmaklıklar gibi bir çok tehlikeli objeleri her yerde görebilirsiniz, bu yüzden akıllıca seçim yapmalısınız.

Periyodik kontrol noktası sistemi otomatik yeniden başlatmaya izin verdiği için orijinalinde olduğu gibi, hiç kullanmadığım iki doğaüstü yetenek var (inanılmaz kol gücü dışında).

Geri dönmeniz gerekiyorsa, tırmanış başına bir kez son kontrol noktanıza geri dönebilirsiniz ve kaybolursanız mevcut yolları sihirli bir şekilde ortaya çıkarabilir güzergahı kontrol edebilirsiniz. Ben önce kendi yolumu belirlemek için etrafa bakma eğilimindeydim, bu yüzden hiçbir zaman bu özelliği kullanmadım.

Seviye sayısı ilkiyle aynı, her ikisinde de 15, yeni oyunda tırmanılacak alanlarda daha fazla çeşitlilik var. Birbirinden bağımsız tamamen yeni alanlar.

Şimdiye kadarki favorim, bir dizi benzersiz alet ve tek seferlik tırmanma deneyimleri sunan Şehir bölgesiydi. Tuğladan bir vinç merdivenine ve ardından bina üstlerinden bir çelik halata geçmek heyecan verici bir deneyim. Diğer tarafta, hangi boruyu tuttuğunuza dikkat etmezseniz, aşağı kaymanızı sağlayan inşaat iskelesi bulabilirsiniz.

Şehir manzarasını ilk gördüğümde, Crytek’in benzersiz şehir manzaraları inşa etmek için daha fazla zaman harcayabilirdi diye düşündüm, çünkü çok eğlenceli ve tuhaf bir tırmanma olasılıkları karışımı sunulmuş.

Tüm alanlar, her biri ilk dalışımda tamamlamam yaklaşık 15 – 20 dakika süren ve dört saatten biraz az bir oyun süresi sağlayan üç farklı zorluk seviyesi sunuyor.

Ufak bir detayda, ellerinizi tebeşirlemenin ilk seriye göre iyileştirilmiş olması. Hala ikincil tetiğe basmanız ve ellerinizi tebeşir için sallamanız gerekse de, artık yüzde 50 daha hızlı tebeşirleyebiliyorsunuz, ilk seride elleri tebeşirlemeye çalışmak yavaş olması can sıkıcı bir hal alıyor bazen düşmeme neden oluyordu.

Dalış Hissi

The Climb 2 nefes kesici güzellikte olabilir. Bununla birlikte, Quest 2’nin bazı düşük çözünürlüklü dokular gözüme çarptı, görüş alanınızın ortasındaki yüksek çözünürlüklü bölümler ile çevredeki ‘buğlu’ alanlar arasındaki sınırı açıkça görebileceksiniz.

Ayrıca, dünyayı daha canlı hissettiren sarkan çantalar, ipler ve kulp olarak kullanabileceğiniz dağcı çadırları gibi fizik tabanlı şeylerle karşılaşacaksınız. The Climb 2 ayrıca el tutamaçlarını tırmanma ortamına entegre etme konusunda çok daha iyi bir iş çıkarıyor.

Konfor

VR’da tırmanmak, yüksek noktalarda dolaşmanın şaşırtıcı derecede sürükleyici bir halidir, ve aynı zamanda gerçekten rahat bir şekilde bu tırmanışları yapabiliyorsunuz. Kontrolde hissetmenizi sağlayan doğrudan 1:1 el hareketiyle bakış açınızı yapay olarak değiştirmenizi sağlıyor, bu sayede saatlerce oynadım ve titreyen bir ekran veya mide bulantısı hissetmedim.

Bu makaleyi paylaş
yorum Yap