The Pirate: Republic of Nassau İncelemesi

The Pirate: Republic of Nassau, şu anda Quest platformunda Erken Erişim’de bulunan bir sandbox VR oyunu. Korsan temalı etkinlikler açısından oldukça geniş bir içerik sunan oyun, gelecekte daha fazlasının ekleneceğine dair vaatlerle geliyor.

Geçmiş dönemleri yeniden canlandırmak, VR’ın en başarılı olduğu alanlardan biri. The Pirate: Republic of Nassau özelinde bu, 18. yüzyılın başlarında bir korsan olarak gemi savaşları, üs kurma ve hayatta kalma mücadelesi anlamına geliyor. Home Net Games’in The Pirate serisine en son eklenen bu oyun aynı zamanda serinin ilk VR denemesi olma özelliğini taşıyor. Republic of Nassau, belirgin kusurlarına rağmen önemli bir potansiyele ve oldukça zengin içeriğe sahip.

Korsanlığın Altın Çağı olarak bilinen dönemde, Karayipler’de geçen oyunda gözlerinizi şık bir kaptan kamarasında açıyorsunuz. Kısa bir süre sonra, yeni ölmüş bir korsan arkadaşınızdan gelen tutkulu bir mektup sayesinde hikâyeye giriş yapıyorsunuz. Onun son arzusu, korsanlar için yeni bir çağ başlatmanız. Amacınız, Nassau’da kuracağınız yerleşim ile tüm dünyaya “Korsan Cumhuriyeti”ni duyurmak. Daha derin bir hikaye sunulmasa da, oyunun korsan valisi adaylarına bol miktarda yapılacak iş sunduğunu görmek rahatlatıcı.

Outlaw cennetiniz için gerekli olan kaynakları toplamak adına takımadalar arasında farklı limanlara yelken açmalı, meyhanelerde bilgi satın almalı, altın ve kaynak biriktirerek Nassau’ya geri dönmelisiniz. İlk görev, bir batık gemiden kayıp kargoyu almak – yolunuzun üzerine “tesadüfen” yerleştirilmiş patlayıcı varilleri atlatmaya çalışarak. The Pirate: Republic of Nassau, gemilerin hem yerden hem de kuşbakışı bakış açısından kolayca kontrol edilebilmesiyle övünüyor. Mürettebatınıza el kaldırarak komut verebilmeniz, sizi gerçekten bir kaptan gibi hissettiren hoş bir dokunuş.

Günlük görevlerin dinamik yapısı sayesinde oyun taze kalmayı başarıyor. Şansınız yaver gitmezse, aynı ganimetin peşinde olan rakip bir korsan gemisi aniden ateş açabiliyor. Bu durumda tuzaklar, farklı mühimmat türleri ve denizcilere daha hızlı top doldurtmak için kullanılan rom devreye giriyor. Oyun her zaman bu kadar agresif değil; bu çatışmalar genelde mekaniklere alıştıktan sonra karşınıza çıkıyor. Düşman gemisini batırırsanız, kumaş, şeker ve birkaç mürettebat kazanabiliyorsunuz. Bu kaynaklar oyunun dengesini altüst etmiyor ama uğraşın karşılığını vermesi açısından tatmin edici.

İlk bir saat içinde karşınıza ciddi bir engel çıkıyor. Tarihi korsan Anne Bonny’yi kendi tarafınıza çekmek için önce onunla deniz savaşında karşı karşıya gelmelisiniz. Efsanevi statüsü daha ilk dakikadan belli oluyor; top atışları öylesine isabetli ve yıkıcı ki, geminizi kısa sürede işlevsiz hale getirebiliyor. Oyunun ilerleyişi açısından ciddi bir engel olduğu düşünüldüğünde, bu zorluk artışı anlaşılır hale geliyor. Bu durum sizi elinizdeki tüm araçları öğrenmeye ve etkili şekilde kullanmaya zorluyor.

Oyunun ekonomi sistemine yönelmek, deniz savaşlarında başarı için hayati önem taşıyor. Bazı limanlarda belirli eşyalar daha düşük fiyata satılırken, diğerlerinde bu eşyalar tesadüfen talep görüyor. Tersaneler, geminize daha hızlı hareket etmesini ya da daha fazla hasar almasını sağlayacak pahalı yükseltmeler ve özelleştirmeler sunuyor; bu nedenle bu sisteme yatırım yapmak, başarılı olma şansınızı artırmak için şart. Bu sistemler, sağlam bir anlatı eksikliğini telafi ederek, oyuncuya üzerinde çalışacak anlamlı hedefler sunuyor. Ancak, düşman gemilerinin çarpma kutuları (hitbox) bazen hedefi tam tutturmuyor ve her zaman olması gerektiği gibi çalışmıyor; bu da belirtilmesi gereken bir durum.

Korsan hayatının pek de bol olmayan ama sağlam yan etkinliklerinden biri de hazine dalışları. Mevcut söylentilerden biri, altınla dolu batık gemilerin sizi beklediğini bildiriyor. Filikayla batık alana yaklaştığınızda, derinlere dalarak sandıkları arayabilir, bağlanmış yük kutularını serbest bırakabilir ve sonra kendi geminizle toplayabilir ya da deniz tabanındaki bol miktardaki inci istiridyelerini toplayabilirsiniz. Ticaret piyasasındaki acımasız kazanç modelinden farklı olarak, bu alışılmadık yöntem her inci başına 5 ila 10 altın kazandırıyor.

Eğer talassofobi (derin su korkusu) yaşıyorsanız tavsiye edilmez; ancak bu ikincil aktivite, tüccar gemilerine saldırmaya kısa bir ara vermek için güzel bir fırsat sunuyor. Üstelik, rengârenk balık sürülerinin arasından geçerken su altındaki huzurlu sesler, başlı başına keyifli bir deneyim sunuyor. Boğulma mekaniğinin olmaması, daha sakin bir dalış deneyimi sağlıyor. Yüzme hareketlerinin el hareketiyle değil de yalnızca baktığınız yöne doğru otomatik olarak gerçekleşmesi, süreci biraz sıkıcı hale getirse de, açıklamak gerekirse; hiçbir köpekbalığı yolunuzu kesmeye çalışmayacak.

Konfor

The Pirate: Republic of Nassau şu anda yalnızca en temel erişilebilirlik özelliklerine sahip. Hareket hastalığı yaşayanlar için tünel görüş efekti (vignette) uygulayan bir konfor ayarı ve kamerayı sabit adımlarla ya da akıcı şekilde döndürme seçeneği mevcut. Ancak, ışınlanma (teleportation) hareket sistemi sunulmuyor; yalnızca yapay çubuk (joystick) tabanlı hareket mevcut.

Oturur ya da ayakta oynama modu gibi daha fazla oyuncuya hitap eden seçeneklerin, hatta fobisi olanlar için su altı bölümlerini atlama seçeneğinin eklenmesi gerektiğini söylemek mümkün. Oyun hâlen Erken Erişim aşamasında olduğundan, bu eksikliklerin ileride ele alınması umuluyor.

Yasadışı yaşam, zayıf kalpli olanlar için değil. Bir kaçakçı gemisine saldırmaya çalıştığınızda, sizi avlamaya gelen daha güçlü bir askeri gemi harekete geçebilir. Bu tür anlar – özellikle bu uyarıyı ilk kez aldığınızda – oldukça gerilimli olabiliyor. Sadece gemiyi geliştirmek ve Nassau’yu saygı duyulan bir korsan sığınağı haline getirmek bile, gereken kaynak miktarı nedeniyle başlı başına büyük bir çaba gerektiriyor. Bu tekrarlayan görevlerden ne kadar keyif aldığınız önemli, çünkü geminizi ve kasabanızı yavaş yavaş geliştirmenin verdiği tatmin hissi büyük.

Cumhuriyetinize 9 farklı korsan kaptanı katmak ise başlı başına zorlu bir süreç. Bazılarını kurtarmak için ağır silahlı kalelere saldırmak gibi özel görevler, bu sürece fazladan bir karmaşıklık katıyor. John Rackam, Mary Read ve Edward Teach (namıdiğer Kara Sakal) gibi isimler, korsan tarihine meraklı olanlar için keyif verici bir şekilde oyunda yer alıyor. Erken Erişim’deki yeni bir oyun için The Pirate: Republic of Nassau, bir sonraki içerik güncellemesine kadar oyuncuları meşgul edecek yeterli içeriğe sahip.

The Pirate: Republic of Nassau – Güncel Değerlendirme

Genel olarak The Pirate: Republic of Nassau, iskelet tayfasına rağmen sağlam bir temel sunuyor. Mevcut etkinliklerin sayısı parmakla sayılabilecek kadar az olsa da, bir VR korsan macerasından bekleneni sadakatle sunuyor. Deniz savaşları, su altı hazine avları ve Karayipler’de yapılan ticaretle yasa dışı topluluğunuzu büyütme çabası, şu an için yeterince keyifli bir deneyim sunuyor.

İleride çok oyunculu mod, hazine mağaraları ve yakın dövüş gibi vaat edilen içeriklerle, bu kara bayrağı takip etmeye devam edeceğim.