Akıllı gözlükler ve AR gözlükler arasındaki fark bir çok insanın kafasında soru işareti oluşturdu. Akıllı gözlükler ile AR gözlükler aynı şey mi? farkları neler. Birkaç ‘akıllı gözlüğün’ tanıtımını gördük ve görmeye devam edeceğiz.
Başlangıçta, bu ürünlerin çok azı artırılmış gerçeklik yeteneğine sahip, ancak çoğu AR ile karıştırılacak (ve zaten yapılanlar var). İşte artırılmış gerçekliğin gerçekte ne olduğunu anlamak için bir rehber hazırladık, böylece kafa karıştırıcı pazarlama terimlerinden oluşan bir karmaşadan kurtulabilirsiniz.
Akıllı Gözlük Nedir?
Akıllı saatler, saatler için ne ise gözlükler için de öyledir; yani, kullanıcıya faydalı bilgiler sunabilen giyilebilir bir cihazdır. Bir akıllı saat gibi, bu bilgi bir metin mesajı, kalp atış hızınız, gelen bir telefon görüşmesinin adı, adım adım yol tarifi vb. olabilir.
Akıllı gözlüğün avantajı, bilgiyi görmek için gözlerinizi baktığınız noktadan ayırmanıza gerek olmamasıdır. Bu bağlamda, akıllı gözlükler öncelikle başa takılan bir ‘heads-up-ekran‘ (AKA HUD) olarak işlev görür. Aşağıdaki video, bilgilerin akıllı gözlükler aracılığıyla yaygın olarak nasıl sunulduğuna dair harika bir döküm sunuyor:
Akıllı gözlüklerin çoğu bunu, küçük bir ekranı görmenize olanak tanıyan bir tür şeffaf ekran kullanarak sağlar, ancak bilgileri şeffaf bir ekrana yansıtmak, insanların genellikle karıştırdığı gibi, bilginin ‘gerçekliğinizi artırdığı’ anlamına gelmez; Aslında, artırılmış gerçekliğe yönelik birçok yaklaşım, şeffaf ekranlara dayanmaz.
Artırılmış Gerçeklik (AR) Gözlükleri Nelerdir?
AR gözlükleri, başa takılan bir HUD olmanın çok ötesine geçer; birincil işlevi, artırılmış gerçeklik ekranıdır. Artırılmış gerçeklik, dijital bilgilerin gerçekte varmış gibi sunulmasıdır.
Bu, akıllı gözlüklerin, bilgileri şeffaf bir ekrana yansıtılmak yerine, gerçekliğinizde varmış gibi hissettirecek şekilde sunmak için etrafınızdaki dünyayı algılayabilene kadar AR gözlüğü haline gelmediği anlamına gelir.
Aşağıdaki video, bir gözlüğün statik bilgileri göstermekten daha fazlasını nasıl yaptığını gösterir ve aslında gördüğünüzü (bu durumda, bir oyun) sanki etrafınızdaki dünyada gerçekten varmış gibi sunar:
AR gözlüklerinin günümüzde daha yaygın olarak AR Başlıkları olarak anılmasının nedeni, nispeten geniş bir görüş alanı elde etmek ve AR’ı etkinleştirmek için çevre hakkında yeterli bilgi toplamak için, önemli ölçüde daha karmaşık donanıma ihtiyaç duymalarıdır.
Tabii ki umut, AR Başlıkları sonunda haklı olarak AR gözlükleri olarak adlandırılacak kadar küçüleceğidir, bu arada kimsenin size gerçekten sadece akıllı gözlük olan “AR gözlüklerini” satmaya çalışmasına izin vermeyin.
AR Başlık Örnekleri:
Bütün Karışıklık Neden ?
AR ve VR hakkındaki gözlemlerimize göre, akıllı gözlükler ve artırılmış gerçeklik arasındaki kafa karışıklığına katkıda bulunan iki ana faktör var gibi görünüyor: Google Glass’ın piyasaya sürülmesi ve AR’ı kendi amaçları için yeniden tanımlamaya çalışan birkaç şirket.
Birincisi, AR bir ürün değil, bir özelliktir. Aslında, bazı akıllı gözlükler aslında çok sınırlı AR benzeri işlevselliğe sahiptir. Tüketici odaklı en eski akıllı gözlüklerden biri olan Google Glass bile, yazılı metnin video görüntülerini gerçek zamanlı olarak farklı dillere çevirebilen bir uygulamaya sahipti. Ne yazık ki, kulaklık AR birincil özellik olamayacak kadar sınırlı olduğundan, Google bile Glass’ı “artırılmış gerçeklik” olarak adlandırmadı.
Ancak bu, medyanın ve genel olarak halkın Google Glass’ı “AR” olarak adlandırmasını engellemedi, çünkü o sırada neredeyse hiç kimse AR’nin gerçekte nasıl göründüğüne dair bir bilgiye sahip değildi veya Akıllı gözlüklerden AR gözlüklerine geçişi aşmak için çözülmesi gereken karmaşık zorluklar bilinmiyordu.
Pek çok kişi, Google Glass’ın bir gün yapabileceği, ancak gerçekte asla başaramadığı şeyleri tanımlıyor gibi göründüğü için bu terime takıldı. Her şey yolunda ve güzel, ancak artık daha iyisini bildiğimize göre, Google Glass’ın AR gözlük kategorisine girmediği oldukça açık olmalı.
Birçok yönden, AR, akıllı gözlükler arasındaki farkla ilgili mevcut kafa karışıklığının çoğuna yol açan, Google Glass’ın tanıtılması ve AR olarak popüler birleştirilmesiydi. Bu karışıklığı düzeltmek yerine önlemek isteyen bazı şirketler, AR’ı tanımlamak için başka terimleri yeniden adlandırdılar.
Bunlar arasında popüler olanlar ‘holografik’, ‘karma gerçeklik‘, ‘birleştirilmiş gerçeklik‘ ve hatta ‘genişletilmiş gerçeklik‘ duymaya başladık.
Ancak hepimizin aynı şeyler için farklı terminoloji kullandığımız bir gelecek istemiyorsanız, artırılmış gerçekliğe bağlı kalmamızı ve kafa karışıklığına katkıda bulunan şirketleri de aynı şeyi yapmaya teşvik etmenizi öneririz.
Akıllı gözlükler ile AR gözlükleri arasında ayrım yapmak önemlidir çünkü kullanım durumları temelde farklıdır. Oyun konsollarını ve bilgisayarları iki farklı isim olarak adlandırmamızın nedeni aynı; Her ikisi de teknik olarak bilgisayar olsalar da, tamamen farklı birincil işlevlere hizmet etmek üzere yapılmışlardır.
Her ikisini de kapsayacak kadar geniş bir tanım yapmak, özel durumlar dışında genellikle yararsızdır.
